“Setlerde bazı işler yapay zekâ tarafından devralınacak”: Sinema ve görsel-işitsel alanlardaki öğrenciler teknolojik devrimle karşı karşıya
Yapay zekâ sadece iş dünyasını değil, aynı zamanda yükseköğretimi de etkisi altına alıyor. Sinema ve görsel-işitsel bölümlerindeki öğrenciler, teknolojik ilerlemelerle birlikte eğitimlerinin de hızlı bir şekilde dönüşüme uğradığını gören ilk gruplardan biri.
Kaçırılmaması gereken teknolojik bir dönüşüm
Yapay zekânın sinema ve görsel-işitsel alanındaki meslekleri derinden etkileyeceğinin farkında olan okullar, bu gelişmelere ayak uydurmaya çalışıyor. Öğrenciler – geleceğin sanatçıları veya sinema profesyonelleri – için mesele, teknik becerilerini ve yaratıcılıklarını ihmal etmeden yapay zekâ araçlarını ustaca kullanabilmek.
Yapay zekâ eğitimi
Yapay zekâ ve beraberinde getirdiği sorunlar, sinema ve görsel-işitsel okullarının eğitim programlarına hızlı bir şekilde entegre ediliyor. EICAR okulunun direktörü Frédéric Sitterlé şöyle açıklıyor: “Okulumuzda, öğrencilerin yapay zekânın etkilerini ve bazı sorunları tartışmaları için konferansların düzenlendiği bir laboratuvar sunuyoruz. Telif hakları, etik meseleler ve bir eserin bütünlüğüne saygı gibi konular ele alınıyor.”
Bu bilinçlendirme çabasına, ENSAV’daki XR Sinema Yüksek Lisans programı sorumlusu ve öğretim görevlisi Manuel Siabato Morales de katılıyor: “Yıl boyunca yapay zekâya dair bilgilendirme günleri düzenliyoruz.”
Bu konular hakkında bilgilendirilen öğrenciler, ardından yapay zekâ araçlarını kullanmayı öğreniyor; bunun için atölyeler ve özel dersler veriliyor. Frédéric Sitterlé: “Öğrenciler MidJourney, Runway ve Sora gibi görsel ve video oluşturmaya odaklı üretken yapay zekâlara ve çok sayıda lisansa erişim sağlıyor.”
Yapay zekânın neredeyse zorunlu hale gelen kullanımı
Giderek çoğalan ve gelişen bu araçlar, artık neredeyse kaçınılmaz bir hale geliyor. ISART Digital’de özel efektler bölümünde okuyan Abdoulaye şöyle diyor: “Her gün yeni yapay zekâlar çıkıyor ve artık bu araçlar arka plan ayırma, post-prodüksiyon, iz takibi (tracking) ve 3D animasyon gibi konularda uzmanlaştı.” Manuel Siabato Morales de şu örneği veriyor: “Meshy AI gibi yapay zekâlar, sadece bir metinden 3D modeller üretebiliyor.”
Bu teknolojilerle birlikte görsel-işitsel meslekler dönüşüyor. Öğrenciler de bunun farkında ve bu değişime ayak uydurmaları gerektiğinin bilincindeler. BTS Audiovisuel (Görsel-işitsel Teknik Lisesi) mezunu Nicolas: “Kişisel projelerimde ChatGPT ve diğer araçlardan yardım alıyorum; projelerimi yazarken, özetlerken ya da senaryolarımı iyileştirirken kullanıyorum.”
Abdoulaye: “Staj yaptığım stüdyo, film prodüksiyonlarında bazı sahneleri ve görselleri yapay zekâ ile üretmeye başladı bile.”
ENSAV’daki yüksek lisans program sorumlusuna göre: “Bu kaçınılmaz, yakında bir filmin yaratım sürecinin tüm aşamaları yapay zekâdan etkilenecek.”
Belirsiz bir gelecek
Yapay zekânın bu yükselişi kaygı verici ve öğrenciler doğrudan etkilenen taraflar olarak gelecekleri konusunda endişeli. ISART Digital’de üçüncü sınıfta okuyan Abdoulaye düşüncelerini şöyle paylaşıyor: “Yapay zekâ o kadar gelişecek ki bir şeyin insan mı yoksa makine tarafından mı üretildiğini anlayamayacağız. Eğer yapay zekâ mükemmelleşirse, bizi neden işe alsınlar ki?”
Nicolas ise daha teknik bir noktaya dikkat çekiyor: “Setlerdeki bazı teknisyenlerin işleri zamanla yapay zekâ tarafından devralınacak çünkü birçok görev otomatikleşecek.”
Bu mesele okulların da gözünden kaçmıyor. Frédéric Sitterlé: “Öğrencilerimizin mesleki açıdan geçersiz hale gelmesini önlemek için bu değişimleri önceden öngörmemiz gerekiyor. İş dünyasının talep ettiği beceri düzeylerini belirliyoruz ve öğrencilerimizi bu seviyeye taşımaya çalışıyoruz.”
Yapay zekâ: Yaratıcılığın hizmetindeki bir yardımcı mı?
Peki ya makine insanın yerini almak yerine sadece onun bazı görevlerine yardımcı oluyorsa? Herkesin hemfikir olduğu bir nokta şu: Kaybolacak olan meslekler değil, bu mesleklerin uygulanış şekli. Manuel Siabato Morales: “Yapay zekâ araçları sadece birer yardımcıdır.” EICAR direktörü de aynı görüşte: “Yaratıcılık ve bir eserdeki duygu hiçbir zaman yapay zekâ tarafından üretilemez.” Bu da demek oluyor ki sanatçılar hâlâ vazgeçilmez ve yapay zekâ yalnızca yaratıcılığın hizmetindeki bir araç.
Öğrenciler bu araçları her an kullanmak zorunda değiller, ancak yapay zekânın sunduğu olanakları keşfetmeleri kendi yararlarına. Çünkü, Frédéric Sitterlé’nin de dediği gibi: “Yapay zekâ sizi işinizden etmeyecek; ama yapay zekâyı kullanmayı bilen biri edebilir.”
