“Evet, eğer” (oui, si) sistemi, 2018 yılı itibarıyla uygulamaya konmuş olan ve üniversitelere başvuran öğrencilerin başarılı olabilmeleri için bazı ek koşullar altında kabul edilmelerini sağlayan bir programdır. Bu sistem, öğrencilerin lisanslarını üç yılda tamamlamalarına olanak tanırken, ek metodoloji dersleri, rehberlik ve bazı derslerde takviye sunuyor. Ayrıca, bazı öğrenciler bir yıl daha uzatarak, ilk yılın yeniden eğitim ve bazı derslerin derinlemesine işlenmesiyle bu programa dahil olabiliyorlar.

Çok Popüler Olmayan Bir Sistem

Bu sistem genellikle matematik gibi derslerden ayrılan ve bilimsel alanlarda eğitim görmek isteyen öğrencilere öneriliyor, diyor Bordeaux Üniversitesi Fen ve Teknoloji Fakültesi Lisans Bölümü Direktörü Ghislaine Godinaud. Bu yıl, 40 kadar öğrenci bu programa katılıyor ve bunlar sekiz lisansa dağılmış durumda. Ancak, “Evet, eğer” sistemi çok popüler değil; her yıl yaklaşık 160 öğrenciye bu seçenek sunulmasına rağmen, yalnızca dörtte biri kabul ediyor.

Godinaud, “Onlara bunun bir fırsat olduğunu anlatmak çok zor. Bunu biraz cezalandırma olarak görüyorlar,” diyor.

Öğrencileri Doğru Seçmek Önemli

Strasbourg Üniversitesi Pedagojik Dönüşümden Sorumlu Başkan Yardımcısı Sophie Kennel, “Genel olarak değerlendirme karışık,” diyor. Sistem, sadece “biraz desteğe ihtiyaç duyan, ortalama bir seviyedeki öğrencilere” uygundur. Ancak gerçekten büyük zorluklar yaşayan öğrenciler için bu yöntem yeterli olmayabiliyor. Bu yüzden üniversitelerin, doğru öğrencileri seçmek konusunda dikkatli olmaları gerekiyor.

Rennes 2 Üniversitesi’nde ise bu seçenek, doğrudan Parcoursup üzerinden değil, öğrencilerin ilk hafta boyunca yapılan yerleştirme testleriyle kararlaştırılıyor.

Gönüllülük Esasına Dayalı

Öğrenciler, gönüllülük esasına dayalı olarak “Evet, eğer” lisansına başvurabiliyorlar. Bu program, üç ya da dört yıl sürebilir ve öğrencilerin birbirlerine rehberlik ettikleri bir ortamda büyük bir destek sağlanıyor. Lucie Melayers, Rennes Üniversitesi’nde öğrencilere rehberlik eden bir koordinatör, “Yeni gelenleri cesaretlendirmek ve onları akademik dünyaya alışmalarını sağlamak için önemli bir fırsat,” diyor.

Başarı Oranı ve Öğrenci Seçimi

Bordeaux Üniversitesi’nde 40 öğrenciden yarısı, “L0” yılını tamamlayıp lisansa geçiyor. Bu başarı oranı, öğrencilerin dikkatlice seçilmesinden kaynaklanıyor. Godinaud, “Öğrencilerin notlarına, yorumlarına, motivasyonlarına dikkat ediyoruz,” diyor. Ancak, bu tür bir destekle bile, “Evet, eğer” sistemi tüm öğrenciler için yeterli olmuyor. Özellikle bazı teknik liselerden gelen öğrenciler, bilimsel lisans programlarında başarı sağlayamıyorlar.

Kennel, “Bazı öğrenciler akademik zorluklarla başa çıkmakta zorlanırken, ek ders ve bir yıllık eğitim onları daha da zorlayabiliyor,” diyor.

Yüksek Maliyetler

Bu tür lisans programları, öğrencilere başarıya ulaşma imkânı sağlasa da, üniversiteler için maliyetli olabiliyor. “Şu anki ekonomik durum göz önüne alındığında, bu sistemi sürdürmek çok zor. Şu an koruyoruz ama ne kadar devam edeceğiz, bunu bilmiyoruz,” diyor Godinaud.

Birçok üniversite finansal olarak zorluk çekiyor ve bu sistemin sürdürülebilirliği hakkında endişeler bulunuyor.