Ocak-Mart Döneminde Başlayan Eğitim: Özel Yükseköğretimde Yükselen Bir Trend
Eylül-Ekim yerine Ocak-Mart döneminde eğitime başlama seçeneği, özel yükseköğretimde giderek yaygınlaşıyor. Bu seçenek, öğrenciler için daha hızlı bir yeniden yönlenme imkânı sunarken, okullar için de rekabet avantajı sağlıyor. Ancak bu süreç, ekstra bir organizasyon ve kayda değer bir yatırım gerektiriyor.
Artan Okul Sayısı ve Genişleyen Kapsam
Giderek daha fazla özel okul, Ocak, Şubat veya Mart aylarında kabul sunmaya başlıyor. Bu “gecikmeli başlangıçlar” genellikle işletme okullarının lisans (bachelor) veya Grande École (PGE) programlarının birinci yılına giriş için geçerli. Ancak bu uygulama, diğer eğitim programlarında da yaygınlaşıyor.
Mühendislik Alanında da Yaygınlaşıyor
Mühendislik programlarında da bu sistem artık yerini almış durumda. Puissance Alpha sınavları genel sekreteri Astrid Woitellier, “19 okulumuzun %40’ı Ocak-Mart arasında ‘gecikmeli giriş’ imkânı sunuyor” diyor.
Bu giriş seçeneği, farklı disiplinlerden ve tanınırlık seviyelerinden (lisans derecesi, onaylanmış diplomalar veya Ulusal Mesleki Sertifikalar Rehberi’ne kayıtlı programlar) pek çok program için geçerli. Fesic (Yükseköğretim Kolektif Çıkar Kuruluşları Federasyonu) iletişim sorumlusu Aurélie Matignon da, “Neredeyse tüm okullarımız bunu yapıyor” diyor.
Öğrenci İhtiyaçlarına Yönelik Bir Seçenek
Okullara göre bu uygulamanın temel motivasyonu, öğrencilerin yararına olması. Icam (uluslararası mühendislik okulu) genel müdür yardımcısı Carole Marsella, “Parcoursup’tan memnun kalmayan lise mezunları veya lisans 1 düzeyindeki öğrencilere zaman kaybetmeden yeniden yönlenme şansı vermek istiyoruz” diye belirtiyor.
Ayrıca, bu uygulama vize gecikmesi gibi nedenlerle kayıt işlemleri aksayan uluslararası öğrenciler için de uygun bir yol sunuyor. Montpellier İşletme Okulu (MBS) program direktörü Oussama Ammar, “Bu durum, özellikle uluslararası öğrencileri entegrasyon açısından avantajlı kılıyor” diyor.
Claire Souvigné (Inseec MS direktörü) ise, “Eylül itibarıyla bir staj bulamayan öğrenciler için de bu yöntem oldukça faydalı” diye ekliyor.
Gecikmeli Başlangıç için Şartlar
Bu tür bir programın uygulanması için bazı koşulların sağlanması gerekiyor. İlk olarak, müfredatın kolayca adapte edilebilir olması önemli. Oussama Ammar, “MSc programlarımızda ‘Spring entrance’ (bahar girişi) modu, iki dönemin birbirinin yerine geçebilmesi sayesinde oldukça uygun” diyor.
Buna karşın, bazı programlarda takvim değişikliğine gitmek mümkün değil. Örneğin, Icam’ın uluslararası dalışa dayalı ya da teknik yoğun programları için bu entegrasyon modeli uygulanamıyor.
Diğer bir koşul, az sayıda öğrenciyi kabul eden ve başlangıçta yoğun bir şekilde ayrı eğitim veren gruplara uygun fiziksel alanların mevcut olması. Iscom iletişim ve reklamcılık okulundan Aurélie Péan, “Gecikmeli başlangıç yapan öğrenciler, diğer arkadaşlarının stajda olduğu bir dönemde geldikleri için bu adaptasyon süreci kolaylaşıyor” diyor.
Güçlü Bir Organizasyon Gerektiriyor
Gecikmeli başlangıç programları, ek bir tanıtım, seçim ve entegrasyon süreci düzenleyebilmek için finansal ve insan kaynakları açısından önemli yatırımlar gerektiriyor.
Örneğin, Iscom, ayda üç tanıtım günü düzenliyor. Aurélie Péan, “Bu etkinlikler, tüm öğretim ekibini ve öğrenci elçilerini harekete geçiriyor” diyor.
MBS’de ise öğrenci yaşam merkezi, staj tarihlerini Nisan-Temmuz dönemine kaydırma ve öğrenci entegrasyonunu kolaylaştırma süreçlerinde etkin rol oynuyor. Profesörler de tezlerin geç sürede denetlenmesiyle meşgul oluyor. Claire Souvigné bu süreci, “milimetrik bir organizasyon” olarak tanımlıyor.
Okullar İçin Stratejik Avantaj
Bu tür bir program, ancak tüm tarafların katılımıyla ve detaylı bir maliyet-fayda analizi sonrası uygulanabiliyor.
Eğer tüm şartlar yerine getirilirse, gecikmeli başlangıç programı hem öğrenciler hem de okullar için kazançlı bir yöntem haline geliyor.
Claire Souvigné, Inseec MS için bu programın “öğrenci profil çeşitliliği açısından bir araç” olduğunu vurgularken, Aurélie Péan ise bunu “teklifi çeşitlendirme stratejisinin bir avantajı” olarak görüyor. Oussama Ammar da, özellikle MSc programları için öğrenci kontenjanlarını tamamlamada faydalı olduğunu belirtiyor.
Kaynak: https://www.letudiant.fr/educpros/ sitesinden alınmadır.